10 Ocak 2012 Salı

O Artık Bir Ölü!


...Sonra ayağa kalktım, etrafımda bir yığın insan bana bakıyorlar!

Göz kapaklarını açmakta zorlanan "uykusuz" gibi, güçsüz ama bilinçliydim bir zamanlar. İnat da ederdim o gözleri açmak için. Ama bilmek herşeye yetmiyordu. Tecrübe de etmek gerekirdi, dışarısının tozlu olduğunu, fırtınanın çoktan koptuğunu. Gözünü açarsın, toz kaçar, tekrar kapatırsın. Bu sefer hem güçsüzsündür, hem bilinçsizsindir hem de telaşlı ve gerginsindir. Değer miydi uykudan uyanmaya? Değdi. Gözlerimi ovuşturdum tozu çıkarabilmek için, gözyaşı da beraberinde geldi, elime bulaştı. Gözlerimi açtığımda bu sefer etraf bulanıktı, bu bulanıklık, sekiz on yaşlarımdayken pazar günü duştan çıktıktan sonra çantamı hazırlamak için odaya gittiğim zaman etrafta gördüğüm, ütü gününün buharlarının yarattığı etkiyle aynıydı. Her şey, her yer çok temizdi ama fazlasıyla...Biraz da ıslak! Toz parçacığının sebep olduğu bir iki damla göz yaşımı silmek için cebimden bir mendil çıkardım. Katlıydı, bir güzel açtım. Yavaşça gözlerime doğru yaklaştırdım ve o gözler yine kapandı. Şimdi güç yine yok ama herhangi birtelaş ya da gerginlik de yok, huzur ve güven var biraz, bilinç kelimesi ise henüz anlamsız, henüz sorulmamış! Göz yaşlarımı sildikten sonra açıldılar, o bulanıklık da gitmişti. Hayır, güneş!!!

... Ben yürüdükçe geriye doğru çekilmeye başladılar, onlar çekildiklerinde ben de geriye doğru bir adım atıp yönümü değiştirip diğer tarafa doğru yürüyordum, çekiliyorlardı, dönüyordum korkuyorlardı.

Aniden parladı, önce kısıldılar, kapanmaya çok yakınlar. Öylece kaldılar. Direndi gözlerim kapanmamak için. Kim bilebilirdi ki elimin istemsiz olarak gözlerimi kapatacağını! Ama güneşi bir anlık da olsa görmüştüm. Artık hem elim kapamıştı gözlerimi hem de güneş...kamaştırmıştı...kapalıydılar bir süreliğine. Bu sefer "güç"? Umrumda değil. Umut vardı ve bilinç arkamda kalmış. Artık herşey reflekslerimle kontrol ediliyordu. Telaşlı bir huzur vardı bir de üzerimde, kafa karıştıran şairlerin deyimiyle. Önce dizlerimin bağını çözdüm, kendimi serbest bıraktım biraz ürkerek, sonra sırtımı çimlere emanet ettim, yüzümü gökyüzüne çevirdim ve şimdi isteyerek büyük bir bilinçle kapatıyorum gözlerimi, ellerimi de yanıma bırakmışım! Dakikalar geçmişti içimle birlikte ve ani bir çocuk çığlığıyla irkildim. Açtım gözlerimi.

...
-Hepiniz burdaydınız!
-Bırakmadınız gözlerimi açık!
...
...
-Bakmayın öyle, suçlu sizsiniz, sizsiniz!
...
-Ben katil değilim, hepiniz birer katilsiniz!
...
...
-İstediğinizi yaptım ve gözlerimi kapadım. Söyleyin hadi nerde şimdi o çığlık atan çocuk?

0 yorum: