31 Ocak 2011 Pazartesi

koş oğlum. koşmuyorsun. yürü en azından. yok yürümüyorsun. naapıyorsun abi? hı? naapıyosun otururarak öyle? niye kakanı tutuyosun? hı? niye? niye çişini tutuyosun? bağlandın mı o koltuğa hı? esir mi aldılar seni? kafana silah mı dayadılar? sıkıntıdan yapılmış mermileri mi var bu silahın? ateş mi ettiler sana? yok etmediler. var ama sıkıntı. girdi kafama. "soktular" demiycem. hayır kimsenin suçu değli bu. kimse sokmadı. bilerek yapanlar da bilerek yapmadı. yanlışlıkla oldu bütün bunlar. süzüldük ve geriye oturan otlar kaldı. oltalar süzgeçte kaldı. ayabbılar süzgeçte kaldı. ağaçlar mantarlar süzgeçte kaldı. ve ben kabullendim. hayır abi olmasın böyle. istemiyorum ki. istemiyorum ben böyle olmasını. istemiyorum. istemez. kırıcam o süzgeçi senin kafanda. hayır. hayır sinirlenmemeliyim. nasıl patliycam peki. hı? söyle bana nasıl? YİRMİ YIL GEÇTİ BE! yirmi oğlum hiç az değil. neler oldu yirmi yılda. kısa geliyo. gelmemeli. güzel günler yaşadım. ölmemeliyim. niye ölüyorum? hı? yirmi yıl çok az be abi. yüze göre çok inanılmaz az hani. yapma. öldürme dostum. seviyorum çünkü. içimde biri var, "hayat güzel!" diye bağırıyo. ama denizin 80 90 metre altındaymışım gibi. su çok ağır. çok basınç var. parmaklarımın ucunda hissetmiyorum henüz ama kafamda göğsümde hissediyorum. sarıyo beni resmen. "olmaz oğlum" diyo. "çığlık atma. hayır. olmaz." diyo. nedenini söylemiyo. derdi ya annemler çamurda oynama, üstün leke olur. hani biliyodum o lekenin çamaşır makinesinde çıkacağını, değil çitileneceğini, ama en azından bir nedendi o. şimdi o kadarı bile yok. ya da o kadar çok ki girmek isteiyorum o nedenler zincirine. belki bi bez yetecek çünkü o çamuru silmeye ama o mutluluk tecavüzle bile silinmeyecek. gerek yok abi. gerek yok yapışaya. gerek yok otumaya. gezmeye çok gerek var. yapışmamaya çok gerek var. yapış yapış olmamaya erimemeye çok gerek var. yerinde erimeye çok gerek var. yerinin yeri olduğunu bilsem sorun olmiycak ama onu da bilmiyorum. belki yeri yeri olmadığı yerdir hı? gezerken erimek lazım belki. ayaküstü erimek lazım. sokakta erimek lazım. hapiste erimek lazım. bulutlarda dağda erimek lazım. AAAAAAH yeter be! başka yerde olmak istiyorum, başka yerde var olmak istiyorum. apolitik olmak istiyorum ama haklının yanında olmak istiyorum. "AAAAAAAAAAAAAAA! lan." demek istiyorum. evimde diyemiyorum, yan odada kız var. o yoksa üstte altta insanlar var korkabilirler. çıldırıcam lan. hapiste gibiyim hı? haha. öyleyim lan. şeye çok imrenmişimdir. hapisteki adam vardır ya (olmayadabilir ben uyduruyo olabilirim (burdaki 'da' da ayrı yazılıyo olabilir, ben bilmiyolabilirim), "benim burda kafam rahat hacı, ben güvendeyim, siz dışarda hapistesiniz." der. vardı öyle bi replik. onu hissetmek istiyorum biliyo musun anne? mısır patlatıp önünde bekleyebilmek istiyorum. tencerenin kapağı açık, uçuşan mısırlara +2 dodge atmak istiyorum anne. tenefüslere katılıp derslere girmemek istiyorum, kurtarın beni burdan. kurtarın beni burdan, hiç olmazsa kurtarın beni bu tembellikten lan. kurtar be amcık! kurtarmıyosun işte. sinirliyim evet. ama kurtarırsan sinirli olmiycam. sarılıcam sana her kimsen. ettiğim küfürlerden haberin olmasa da özür diliycem senden, farkında bile olmasan da sevgili amcık. yazar mısın, kız mısın, erkek misin, öldün mü, hayatta mısın, kurtar beni yarraaam, nerdesin be? iyi anlamda söylüyorum alınma. seni seviyorum aslında. sinirliyim sadece hayata.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

yarın tembelliğini bi kere kenara bırak, atla motora büyük adaya git, aya yorgiye gidicem ben de, yolda kaybol.tepede kaybolucaksın, saatlerce çığlık at.kimse duymuyor.
sonra geri dön.hiç bişey olmamış gibi davran.

Adsız dedi ki...

özgürlük kafada biter aga. kafandaki hapsi kendin kurdun, senden başkası yıkamaz.