11 Nisan 2012 Çarşamba

Kadeh


Bir kadehim olsa, rakımı doldursam içine.
Buzları tek tek bıraksam susuz rengine.
Bir kadehim olsa kıvrımsız ve sade,
                                                baştan sona tekdüze

Bir de sofrası olsa kadehimin,
Mezeleri rengarenk.
Beyaz masa örtüsü, herşey pare-i yek.
                                                çatal sesleriyle neşelensek!

Bir müziği olsa kadehimin, şöyle eskilerden.
"Şerefe" diye ritm tutsam ya!
Söylesem her demden, umuttan, kederden
                                                Fazla yükselmeden.

Bir de kadehi olsa şu kadehimin,
ince, uzun, kıvrımsız ve sade.
Bir araya gelince çıksa sesleri sadece,
                                           ege sahilinde sessizce

8 Nisan 2012 Pazar

Mülteci



Kovuyorlar, ne yapabiliriz ki biz. Durup dururken bir ülkeye göç etmeye zorlanırsın, orda yaşamaya çalışırsın. Kimsenin dilini kültürünü yaşayışını bilmezsin. Anlayamazsın dediklerini. İnat edersin, karnın açmış, evsizmişsin, önünü göremezmişsin umrunda olmaz. O ülkede kalmaya çabalarsın. Ama sana derler ki geldiğin yere geri dönüyorsun. Neden diye sorduğunda, dilimizi bilmiyorsun derler. Sana yapmanı söylediğimiz hiçbir şeyi yapmadın derler. Sen zorla getirildiğin o ülkeden, ülkenin sahiplerini anlayamadığın için kovulursun. Evine dönersin, başka bir yere göç etmek için. 
İşte bu yüzdendir erkeklerin mülteciliği.

3 Nisan 2012 Salı

Rüya

Tek nefeste buluşmalar mevsimi,
yeniden başlıyor.
Karanlık bir denize bakmakla geçiyor
geceler. Bakmalarımız sonsuz kadar.
Deniz bitmiyor.
Anlatırken: Rüya gibi, diyorum.
Oysa hatrımda tüm olup bitenler.

Tanışma masalını anlatıyoruz karşılıklı
                                                 ezberden.
Bol kekikli kokoreçler, az acılı.
Pala'nın yine bıyıkları gülüyor,
lezzet damlıyor pis ellerinden.
Az sonra mutluluk kokuyor ağızlarımız,
şımarıklık kusuyorlar.
Kahkahalar başlıyor, tekrar.

Bir koca senenin bittiği
durmadan kısalan, uzun gecelerden
anlaşılıyor yine. Yakın zaman nostaljisi
çalmaya başlıyor kafalarımızda.
Dünden, belki önceki günden
bahsediyor yankılar.
Durmuş, her zamanki banklarda
hareketin çevremizi terk edişini
seyrediyoruz.
Yalnız kalıyoruz, sahil hala sonsuz.

Özlemek geri geliyor çok geçmeden.

Bazen
yaz gibi oluyor geceleri,
canım kokoreç çekiyor.