17 Eylül 2010 Cuma

Dar Yaka

Usandım kara gecenden
Günü ışığı görmeye geldim
Şeyran işi betonun çeliğin
doyuramadı beni
Toprağı kayayı okşamaya geldim

Doğdum bittim oldum
Dahasında hep yendim
hep yendim
Kurtların sofrasında hep bendim

Nemrut 11.10.2010

4 Eylül 2010 Cumartesi

Paradoks

Ben o şımarık zengin çocuğuyum.
Beni neyle doyurabilirsin?

Kan

Dört duvar bırakmaz.
Dört duvar kavramaz.
Sen vurmadıkça yıkılmaz.
Sert, sert daha sert
Bağır sazınla,
hokkanla.
Yetinme kanınla,
tam karnına.

Dört hakan uslanmaz.
Dört hakan anlamaz.
Saldır canınla.
Kaldır kafanı
Hayat başlar doğuda

KaraGün

Güzel bir gün
Hani kuşlu, çiçekli
çocuklar neşeli..
Peki ya o kan
Peki yatan ötedeki?

Güzel bir gün.
Sen gömülmüş yatağında,
'Yeşil mi, sarı mı'
Yok, bu gün kırmızı.
Bu gün gömülmüş kara toprağa.

Köpekler!
Katiller!

Bulutlar ağlar bugün
'Yarın yok, yarın yok
N'olur bugün yıkansın
Tek bir gün kandan arınsın'